Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Özel dedektiflik denilince birçoğumuzun gözünde camlardan fırlayan, zorlu cinayetleri çözen Amerikan filmlerinde gördüğümüz dedektifler canlanıyor. Ancak Türkiye’de yapılan özel dedektiflik biraz daha farklı. Ankara’da yasal olarak özel dedektiflik firması olan Hilal Sakar da uzun yıllardır bu işi yapıyor. “Benim firmam yasal. Türkiye’de kanunlar dedektiflik yapabilirsiniz ama bir yandan da yapamazsınız diyor. Çünkü şirket kurabilirsin, bir dedektiflik firması açabilirsin ama KVKK’nın izin verdiği sınırlar dahilinde. Birinin takip edilmesi suç, birinin kişisel bilgilerinin bulunması ve bir başkasına aktarılması suç. Bunlardan dolayı çok kısıtlı alanda hareket ediyoruz ancak hukukun müsaade ettiği şartlarda yapmaya çalışıyoruz” diyerek kendi dedektiflik macerasını SEN ANLAT için anlattı.
‘FARK ETTİĞİMDE ÇOK GEÇ OLDU’
Mutsuz ve gergin bir evliliğin son yıllarında gerilimin seviyesi iyice artmıştı ve işin içine şiddet de girmişti. Hilal Sakar’ın eski eşi ona yönelik iftiralarda da bulunuyordu. “Doğu’da bir kadınla ilgili atılan aldatma gibi iddialar farklı yerlere gider. Siz yapmadığınız bir şeyi yapmadığınızı ispat edemezsiniz orda. Öyle bir şansınız yok” diyen Sakar, doğma büyüme Gaziantepliydi ve atılan iftiralardan çevresinin onu çok iyi tanımasından dolayı kurtuldu. Zaman içerisinde eski eşi daha da üstüne gelmeye başlamıştı. Tehditler, baskılar, şiddet inanılmaz derecede artmıştı ve 3 yıl boyunca devam etti:
“Hemen akabinde boşanma sürecine girdik, davalar açıldı. Ben onu zora sokacak bir dava açtım. Kendisinin benimle ilgili attığı iftiralarla ilgili tespiti için bilirkişi tayin etmiştim. Benim telefonumdan başkalarına mesaj atmıştı ve bunu ispat etmem çok kolay olacaktı. Çünkü telefonum ondaydı ve o esnada eski eşim il dışında geziyordu. Bunu bildiği için yalvarmaya başladı ‘Ya barışalım ya da davanı geri çek, anlaşmalı boşanalım’ diye. Burada da aile büyükleri devreye girdi, ‘Çocuklarınız var, bu durumlara girmeyin’ dediler. Ben de davayı geri çektim. Davayı geri çektim, anlaşmalı boşandık ve ben hiçbir şey almadım. Kendisi hemen akabinde arkadaşımla evlendi. Boşanmanın düşmesi 20 gün sürdü. 20’nci gün arkadaşımla evlendi. Ben yediğim kazığı o gün anladım. Bütün bunların hepsinin bir tuzak olduğunu, mal varlığını korumak adına, benimle ayrıldıktan sonra malını mülkünü kaybedip itibar kaybına uğrayacağını bildiği için mağduru oynayarak böyle bir işe girişmiş. Ben bütün bunların hepsini eski eşim evlendikten sonra fark ettim, iş işten geçmişti.”
‘SADECE ALDATMA VAKALARINA BAKMIYORUM’
Yaşadığı bu durum ona büyük bir ders olmuştu. Daha sonrasında yaşadıkları herkese tecrübe olsun, diğer kadınlar bu sorunu yaşamasın, çocuklarının velayetini, tazminatlarını, edinilen mallarını yarısını kısaca haklarını alabilsinler diye özel dedektiflik sektörüne girdi. Ancak Hilal Sakar’ın ilgilendiği tek iş aslında aldatma vakaları değil. Evlilik ve ortaklık öncesi araştırma, kayıp şahıs bulma, dolandırıcılık, delil tespiti ve kriminal ile ilgileniyor. “Bunlarla ilgili yüzde 10 iş geliyorsa aldatma ve takiple ilgili yüzde 90 iş geliyor” diyen Özel Dedektif Sakar, özellikle kadınların boşanma aşamasında eşleri tarafından çok fazla mobbinge maruz kaldığını söyledi. Genellikle aldığı işlerin kadınların haklarını alabilmesi üzerine olduğunu söyleyen Sakar, şu ifadeleri kullandı:
“Örneğin bir adam eşiyle birlikte değil, evine çocukları için ara ara gidiyor. Kadına para vermiyor, muhatap olmuyor, kadını yıldırmaya çalışıyor. Kendisi de dışarıda hayatını yaşıyor, üstelik kadına psikolojik şiddet uyguluyor. ‘Seni beğenmiyorum, seni istemiyorum, seninle bir hayat yaşamak istemiyorum’ gibi çok fazla psikolojik şiddet uyguluyor. Kadın da bu durumlardan yıldığı için ‘Ayrılayım da ben kendi ayaklarım üstünde nasıl olsa dururum’ deyip ayrılma noktasına giriyor. Bu süreçte de benimle denk gelirse ben olayın öyle olmadığını, adamın bunları bilerek yaptığını ve bu durumda kendisinin haklarını alıp kârlı çıkartabileceğini söylüyorum ve ikna olurlarsa ona göre de çalışmamı yapıyorum.”
‘DANIŞANIMIN ESKİ EŞİ YAKLAŞIK 13 MİLYON TAZMİNAT ÖDEDİ’
Uzun zamandır sektörün içinde olan Hilal Sakar son 4 yıldır işlerin daha iyi olduğunu özellikle de geri dönüşlerin onu çok tatmin ettiğini söyledi. Konuya bir danışanı üzerinden, “Bir danışanım vardı. Eşi çok zengindi, çok varlıklıydı. Teknoloji şirketi vardı, aynı zamanda başka bir teknoloji şirketinde de genel müdürdü. Kadına hiçbir şekilde para vermiyordu ve çocukları üniversitede okuyordu. Çocuklara sadece otobüs parası veriyordu. Kadın da emekliydi, inanılmaz güzel 55’li yaşlarda bir kadındı. Çocuklar ve kadın ekonomik geçimsizlikten dolayı ağır depresyondaydı. ‘Ben ne yapacağım Hilal Hanım?’ diyordu. Biz tabİi delillerimizi, tespitlerimizi bulduk çıkardık. Dava açmadan önce ara buluculuk için hukuk firmamızdaki avukatlar eşliğinde beyefendiyi çağırdık. Elimizdeki delillerle malının mülkünün yüzde 80’inini alabileceğimizi ve ciddi bir tazminatla birlikte çok yüksek miktarda da nafaka ödeyeceğini söyledik. Ancak anlaşmaya da müsait olduğumuzu ifade ettik. Elimizde çok iyi delillerimiz vardı ve adam anlaşmalı boşanmayı kabul etti. Eşine bir ev, bir araba verdi. Çocuklarına yüksek nafaka vermeyi kabul etti ve ödüyor da. Karısına yaklaşık 13 milyon tazminat ödedi. Oğluna ve kızına 18 yaşını geçince araba alma sözü verdi ki hâlâ görüşüyoruz, aldı“ diyerek örnek gösterdi.
Şimdi o danışanı Hilal Sakar’ı ayda bir arayıp, “Sen olmasaydın bunları yapamazdım. Hem çocuklarım yanımda hem istediğimiz gibi hareket edebileceğimiz imkânlarımız var. Senin sayende” diyerek teşekkür ediyor. Herkesin yaşamak için paraya ihtiyacı olduğunu ancak kendisinin bu işi artık manevi tatmin için yaptığını söyleyen Sakar, ‘Dedektifim’ dediğinde oldukça şaşırtıcı tepkiler alıyor.
‘SERTİFİKASI VAR, EĞİTİMİ VAR’
Bu işi herkesin yapabileceğini, sertifika ve eğitimleri olduğunu dile getiren Hilal Sakar, “Kesinlikle öngörüsü olan tecrübeli, donanımlı ve nerede ne yapacağını bilen, muhakeme kabiliyeti gelişmiş insanların yapması gerek. Çünkü çok absürt durumlarla karşılaşıyorsunuz, çok riskli durumlarla karşılaşıyorsunuz. Burada soğukkanlılığınızı korumanız gerekiyor. Danışanınızı mağdur etmemeniz gerekiyor. Bir iş aldığınızda ve o işle ilgili gereken belge ve evrağı sağlayamadığınızda ödemeyi geri yapabiliyor olmanız lazım. Çirkinleşip de ‘Ne münasebet, ben bunları sizin adınıza yaptım zaten. Bu bizim ücretimiz, evraklar gelmedi’ deyip kenara çekilemezsiniz” dedi.
Zaman içinde çok fazla tehdit aldığını, yolunun kesildiğini ancak bunların hiçbirinin onu yıldırmadığını söyleyen Sakar, “Kadınların hakkını korumak adına böyle bir girişimde bulundum. Şu an her şey çok güzel gidiyor” diyerek sözlerini noktaladı.